Perge Antik Kenti Hakkında Bilinmeyenler

Adı : Perge Antik Kenti Hakkında Bilinmeyenler

Antalya'nın Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, Likya ve Pizidya'nın kesiştiği bölgede kurulmuştur. MÖ 1000'li yıllarda kuruluşuyla birlikte göz önüne alındığında, 2. yüzyıla kadar olan yaklaşık bin yıllık zaman diliminde önemli bir antik kent olarak varlığını sürdürmüştür. Kent, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde birçok kez değişikliklere uğramıştır. Günümüzde ise arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan kalıntılarıyla turistlerin ilgisini çeken bir yerdir.
Perge Antik Kenti ismini, bölgede kurucusu olduğuna inanılan Perga isimli bir kahramandan almıştır. Kent, düz bir alanda kurulu olduğu için tarım ve ticaret açısından oldukça elverişli bir yer olduğundan, MÖ 3. yüzyıldan sonra büyük ölçüde zenginleşmiştir. Kentin en önemli yapıları arasında, tiyatro, agora, gymnasium, hamam, stoa ve Zeus Tapınağı gibi yapılar yer almaktadır.
Perge'in tiyatrosu, birçok Roma dönemi tiyatrosuna benzeyen klasik bir yapıya sahiptir. Tiyatro, 15 bin kişi kapasiteli olup, kentin en önemli toplumsal olaylarının kutlandığı yerlerden biridir. Agora ise kentin merkeziydi ve çeşitli sosyal etkinlikler, satışlar ve toplantılar için kullanılırdı. Gymnasium, antik dönemlerde gençlerin sporla ilgilenmesi ve eğitimleri için kullanılan bir yapıydı. Hamam ise sosyal hayatın önemli bir parçasıydı ve hem yıkanma hem de dinlenme için kullanılırdı.
Perge Antik Kenti'nin en önemli yapılarından biri de, Zeus Tapınağı'dır. Tapınak, Helenistik dönemde inşa edilmiştir ve dönemin en iyi korunmuş tapınaklarından biridir. Tapınakta kullanılan mermerler, sivri uçlu olması nedeniyle oranın koç başlığı olarak adlandırılmaktadır. Bizans döneminde tapınak, kiliseye çevrilmiştir ve üç nefli bazilika şeklinde kullanılmıştır.
Ayrıca Perge Antik Kenti, 12-13 Eylül 1307 tarihleri arasında gerçekleşen Birinci Osmanlı-Karamanoğlu Savaşı'na da sahne olmuştur. Savaşta, Osmanlılar üstün gelmiş ve Perge de Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Sonuç olarak, Perge Antik Kenti, tarihin izlerini koruyan yapısıyla bugüne kadar ayakta kalmış ve günümüze kadar gelen eserler sunmuştur. Yunan, Roma ve Bizans mimarisinin harmanlandığı bu kent, tarih severlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.