Organik bahçecilik: Hobi olarak başlayıp işe dönüştürenlerin hikâyeleri

Adı : Organik bahçecilik: Hobi olarak başlayıp işe dönüştürenlerin hikâyeleri

Organik bahçecilik, son yıllarda özellikle büyük şehirlerde yaşayanların stresini atmak, doğayla birebir temas etmek amacıyla bir hobi olarak başvurdukları bir alan haline geldi. Ancak bu hobiyi işe dönüştüren birçok insan var. Organik bahçecilik, üretimin doğal yollardan yapılması, doğal gübreler ve ilaçlar kullanılması, pestisit ve kimyasallardan arındırılmış olan ürünlerin yetiştirilmesi ve tüketilmesi anlamına geliyor. Bu yazıda, organik bahçeciliği hobi olarak başlayıp işe dönüştürenlerin hikayelerine yer vereceğiz.
1. Aydan Eryılmaz: Aydan Eryılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışırken karşısındaki yeşil alanların kullanılmamasından rahatsız oldu ve bir toprak parçası kiralayarak organik bahçeciliğe başladı. Günde birkaç saatini zamanını bu bahçeye ayıran Eryılmaz, burada organik sebzeler, meyveler yetiştirerek, bu ürünleri satışa sunmaya başladı. Daha sonra bu işi büyüterek, organik bahçecilik üzerine bir işletme kurdu.
2. Aslı Yanaç: Aslı Yanaç, Marmara Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra ekolojik tarım ve sürdürülebilir gelişme üzerine çalışmalarda bulunmak amacıyla Çanakkale'ye taşındı. Burada küçük bir arazi kiralayarak organik bahçeciliğe başlayan Yanaç, yetiştirdiği sebzeleri toptancılara satmaya başladı. Daha sonra işletmesini büyüterek, bu şekilde organik tarımın hayatın her alanında kullanılması ve yayılması amacıyla çeşitli eğitimler vermeye başladı.
3. Özkan Demiröz: İki çocuk babası olan Demiröz, büyük şehirde yaşarken doğada vakit geçirmek, yeşile dokunmak ve kendi yiyeceğini kendisinin yetiştirmek istedi. Bu nedenle bir arazi kiralayarak organik bahçecilik yapmaya başladı. İlk olarak organik etli tavuk, ördek gibi hayvanlar yetiştirerek, daha sonra sebzeler de eklemeye başladı. Daha sonrasında, Demiröz organik gıda konusunda başarılı olan bir işletme ortaklığına girdi.
4. Özgür Gürsel: Özgür Gürsel, organik bahçeciliğin sağlıklı ve doğal bir yaşam biçimi olduğuna inanıyordu. Bu nedenle boş zamanlarında bir arazi kiralayarak organik bahçeciliğe başladı. Toprakta çalışmanın huzurunu ve keyfini bulan Gürsel, yetiştirdiği ürünleri arkadaşlarına ve komşularına yollayarak, ürünlerin kalitesine ve lezzetine inanan kişilerin sayısı her geçen gün arttı ve bir işletme kurarak organik bahçecilikte önemli bir yere sahip oldu.
Organik bahçecilik yalnızca doğanın mümkün kılmış olduğu verimliliğe dayanır ve tarımsal kimyasallardan arınmış bir ürün ortaya çıkarır. Bu mutluluk dolu meşguliyet, benzersiz lezzetler sunmanın yanı sıra organik bahçeciliğin besin değeri olan vitaminler, mineraller ve diğer besinler bakımından oldukça zengindir. Bununla birlikte, gelişen teknoloji ve özellikle internet, organik bahçecilik alanında birçok fırsata kapı açtı. Organik bahçecilik sektörü gittikçe büyüyor ve bu alandaki fırsatları takip etmek işletmelerin bu doğal hayat tarzına katılmasını sağlıyor.