Gelecekteki İnsan İlişkileri: Sanal İletişim ve Duygusal Duyarlılık

Adı : Gelecekteki İnsan İlişkileri: Sanal İletişim ve Duygusal Duyarlılık

Günümüzde hızla gelişen teknoloji ile birlikte insan ilişkileri de farklı dinamikler kazanmaya başladı. Sanal iletişim ise bu dinamiklerin başında geliyor. İnsanların mesafeleri, zamanları hatta ellerinde olmayan nedenlerle bir araya gelemedikleri durumlarda sanal iletişim sayesinde her zaman ve her yerde birbirleriyle iletişim kurabiliyorlar. Bu sayede zaman ve mekân sınırlarının ortadan kalkması, işbirliği yapma olanaklarını arttırdı. Yani insanlar sanal iletişim ile bir arada olmalarına rağmen birbirlerine daha fazla yakınlaşıyorlar. Ancak, sanal iletişim araçları ile kurulan ilişkiler, bileti daha hassas bir dengede tutmayı gerektiriyor.
Sanal İletişim ve Duygusal Duyarlılık
Sanal ortamda kurulan ilişkiler, yüz yüze olan ilişkilere göre daha karmaşıktır. Çünkü sanal ortamda kişinin karşısındaki insanın yüz ifadesi, vücut dili gibi duyusal unsurlarının çoğu görülememektedir. Bu yüzden sanal iletişim, duygusal bir duyarlılık gerektirir. Örneğin, bir kişiye yanıt vermediğinin farkında olmadan sohbet penceresini kapattığınızda, ortaya çıkan sorun ve o kişinin olumsuz tepkilerine karşı anlayışlı olmak gerekir. Ya da bir e-posta gönderdiğinizde, yanlış anlaşılmalara karşı açık ve net bir dille yazmak, duygusal uyumu korumayı sağlayacaktır.
Sanal İlişkilerin Artıları
Sanal ilişkilerin en önemli artısı, internetin sağladığı fırsatlar sayesinde, insanlar arasındaki bağı güçlendirebilmesidir. Örneğin, birlikte çalışan meslektaşlar, internet üzerinden sürekli temas halinde olabilir ve birbirlerini desteklemek için işbirliğine çok daha kolay bir şekilde girebilirler. Yine arkadaşlar arasındaki günlük ilişkiler, internet sayesinde kolayca sürdürülebilir hale gelir.
Yine sanal ortamda, seyahat masrafından tasarruf ederek, video konferanslar aracılığı ile ülkeler arası toplantılar yapmak mümkündür. Bu toplantılara katılabilen insanlar, herhangi bir yere gitmeden, zamanında var olabilirler. Bu da işbirliği yapma olanaklarını arttırdığı gibi, zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.
Sanal İlişkilerin Eksileri
Sanal ilişkilerde en büyük sorun, gerçek hayatta bulunmayan kişilikler oluşturma' davranışıdır. Gerçek hayatta konuştuğumuz bir insana 'karşımızda bulunan kişiyi canlandırmak zorundadır; Yani, yüz ifadelerine, vücut hareketlerine göre bir konuşma geliştiririz. Sanal ortamda ise, kişi kendine sanal bir kimlik yaratabilir. O kişi, aslında yepyeni biri olabilir. Bazen insanlar, 'sanal kimliklerinin arkasına gizlenerek, hoş olmayan davranışlar sergilemekten çekinmezler. Bu da, sanal ortamlarda her zaman yapıcı bir ilişki kurmanın zor olduğu anlamına gelir.
Bir diğer dezavantajı, kişisel iletişimde olduğu gibi sözlü ve sözsüz işaretlerin ortadan kalkmasıdır. Bu da yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Mesela; e-postalar üzerinden iletişim kurarken, karşı tarafa gitmek istediğimiz mesajı, karşı tarafa yanlış bir şekilde iletebiliriz.
Sonuç Olarak
Sanal iletişim, insanlar arasındaki bağı güçlendirir ama 'sanal kimlikler oluşturma, yanlış anlaşılma ve yanlış anlaşmalar, hoş olmayan davranışlar ortaya çıkarabilir. Sanal ilişkilerimizde, duygusal bir duyarlılık göstermek ve net bir iletişim kurmak, diğer kişilerin memnuniyetini ve kendimizin stres seviyesini azaltmamıza yardımcı olacaktır.