Perslerin Yunanistan'a Saldırısı

Adı : Perslerin Yunanistan'a Saldırısı

Yunanistan, tarihi ve stratejik önemi nedeniyle Türkiye'nin en önde gelen rakiplerinden biri olmuştur. Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihi düşmanlıklar, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır. Türkiye'ye karşı düşmanlığını her zaman açıkça ifade eden Yunanistan, son yıllarda da Türkiye karşıtı bir tutum sergilemektedir.
Son zamanlarda, Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim seviyesi artmıştır. Yunanistan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını uluslararası hukuka aykırı olarak nitelendirmekte ve Türkiye'yi suçlamaktadır. Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Mısır ile işbirliği yaparak Türkiye'nin faaliyetlerine karşı çıkmaktadır.
Yunanistan, Türkiye'nin Girit Adası'na doğru savaş uçakları göndermesi nedeniyle son zamanlarda savaş tehditleri savurmaktadır. Türk savaş uçakları, uluslararası hava sahasını kullanırken Yunan savaş uçakları tarafından taciz edilmektedir. Bu nedenle, Türkiye de sık sık Yunanistan'ı suçlayarak, kendisinin uluslararası hukuka uygun şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü savunmaktadır.
Son yıllarda, bölgedeki Türkiye-Yunanistan gerilimi ise sadece Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki anlaşmazlıklar ile sınırlı kalmıyor. Yunanistan, uluslararası toplumun desteği ile Türkiye'yi Kıbrıs konusunda da suçlayarak müteakiben daha sert yaptırımlar uygulamaya hazırlanmaktadır.
Yunanistan özellikle Türkiye'nin hava sahasını ihlal etme gibi konularda da hassas davranıyor. Türkiye'nin Yunanistan ve Kıbrıs dahilinde uluslararası sularda yaptığı keşif faaliyetleri de Yunanistan tarafından şantaj olarak nitelendiriliyor.
Türkiye ise, kendisinin uluslararası hukuka uygun faaliyet gösterdiğini ve Yunanistan'ın tek başına haklarının olduğunu iddia ettiği sularda Türkiye'nin de hak ve menfaatlerinin bulunduğunu belirtiyor.
Görüldüğü gibi, Türkiye'nin Yunanistan'a saldırısı yoktur. Ancak her iki ülke arasındaki gerilim pek çok farklı konuda kendini göstermektedir ve bölgede istikrarsız bir duruma yol açmaktadır. Her iki taraf da diyalog ve müzakere yolu ile anlaşmaya varmayı tercih etmelidir. Bu süreçte, uluslararası hukukun ve karşılıklı saygının önemi de büyük bir önem taşıyor.