*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle
İlk kez gökyüzüne bakmaya başladığım anı hatırlıyorum da, sanki dün gibi. Henüz çocukken, babamla birlikte sahilde yürüyüş yaparken, gökyüzünde renkli balonlar uçuyordu. Benim için o an balonlar oyunu başlamıştı. Balonları gördükçe gökyüzüne bakmak benim için vazgeçilmez bir eğlence haline geldi.
O günlerde gökyüzünde gördüğüm her şeyi inceleyecek kadar meraklıydım. İlk olarak güneşin doğup battığı saatleri keşfettim. Sabahleyin uyanmaya pek bayılmazdım, fakat güneşin doğuşunu görmek için erkenden kalkmaya başladım. Güneşin en güzel doğduğu yer ise sahildi. Uzun kumsallarda yürüyüş yaparken güneşin doğuşunu izlemek, her zaman benim en sevdiğim aktivitelerimden biriydi.
Bunun yanı sıra, farklı bulut tiplerini de öğrenmeye başladım. Hafif bulutlar, boyutlu bulutlar, sürüklenen bulutlar ve daha niceleri. Bulutların şekil değiştirmesi, benim için birer sanat harikası gibiydi.
Ayrıca, yıldızların ne zaman ortaya çıktığını öğrenmek için de araştırmalar yapmıştım. Enfes ışıklarıyla gökyüzünde parlayan yıldızları izlemek, beni hep büyülemişti. Kendimi bir astronom gibi hissetmiştim. Ayın yörüngesi hakkında okuduklarımdan sonra her burçun etkisini saatlerce inceleyebilirdim.
Gökyüzüne bakmayı daha da eğlenceli hale getiren şey ise uçuşan uçakları izlemekti. Herhangi bir uçak gördüğüm zaman, nereye gittiğini ve iniş yapacak mı yoksa yükselecek mi diye düşünürdüm. Oradan oraya hareket eden gölgeyle oynamak ise benim için harika bir serüven deneyimi olmuştu.
Son zamanlarda, gökyüzüne bakmaktan aldığım keyif daha da arttı. Renkli dronların uçuşu, uçuşan yamaç paraşütleri, balonlar ve serbest düşüş gibi sporlar gibi, birçok farklı şey gökyüzünde yer alıyor. Bunlar bize gökyüzünde gerçekleşen olayları daha da meraklı hale getiriyor.
Bugün, gökyüzüne bakma tutkum hala devam ediyor. Kimi zamanki gökyüzü mavinin rengiyle sadece basitçe karıştırılmış gibi görünse de, orada sayısız güzellik ve keşfedilmesi gereken birçok şey var. Sadece biraz dikkatli ve merakli olmak yeterli.
Gökyüzüne baktıkça, hayatımızın küçük bir parçası olduğumuzu ve bize çevremizdeki büyüklüğü nasıl hatırlayacağımızı anlıyoruz. Bu yüzden, hepimiz biraz da olsa gökyüzünü izlemeye ve onunla ilgili öğrenmeye zaman ayırmalıyız. Çünkü, her ne çıkarsa karşımıza çıksın, gökyüzü her zaman harika bir öğretmen olacaktır.
İlk kez gökyüzüne bakmaya başladığım anı hatırlıyorum da, sanki dün gibi. Henüz çocukken, babamla birlikte sahilde yürüyüş yaparken, gökyüzünde renkli balonlar uçuyordu. Benim için o an balonlar oyunu başlamıştı. Balonları gördükçe gökyüzüne bakmak benim için vazgeçilmez bir eğlence haline geldi.
O günlerde gökyüzünde gördüğüm her şeyi inceleyecek kadar meraklıydım. İlk olarak güneşin doğup battığı saatleri keşfettim. Sabahleyin uyanmaya pek bayılmazdım, fakat güneşin doğuşunu görmek için erkenden kalkmaya başladım. Güneşin en güzel doğduğu yer ise sahildi. Uzun kumsallarda yürüyüş yaparken güneşin doğuşunu izlemek, her zaman benim en sevdiğim aktivitelerimden biriydi.
Bunun yanı sıra, farklı bulut tiplerini de öğrenmeye başladım. Hafif bulutlar, boyutlu bulutlar, sürüklenen bulutlar ve daha niceleri. Bulutların şekil değiştirmesi, benim için birer sanat harikası gibiydi.
Ayrıca, yıldızların ne zaman ortaya çıktığını öğrenmek için de araştırmalar yapmıştım. Enfes ışıklarıyla gökyüzünde parlayan yıldızları izlemek, beni hep büyülemişti. Kendimi bir astronom gibi hissetmiştim. Ayın yörüngesi hakkında okuduklarımdan sonra her burçun etkisini saatlerce inceleyebilirdim.
Gökyüzüne bakmayı daha da eğlenceli hale getiren şey ise uçuşan uçakları izlemekti. Herhangi bir uçak gördüğüm zaman, nereye gittiğini ve iniş yapacak mı yoksa yükselecek mi diye düşünürdüm. Oradan oraya hareket eden gölgeyle oynamak ise benim için harika bir serüven deneyimi olmuştu.
Son zamanlarda, gökyüzüne bakmaktan aldığım keyif daha da arttı. Renkli dronların uçuşu, uçuşan yamaç paraşütleri, balonlar ve serbest düşüş gibi sporlar gibi, birçok farklı şey gökyüzünde yer alıyor. Bunlar bize gökyüzünde gerçekleşen olayları daha da meraklı hale getiriyor.
Bugün, gökyüzüne bakma tutkum hala devam ediyor. Kimi zamanki gökyüzü mavinin rengiyle sadece basitçe karıştırılmış gibi görünse de, orada sayısız güzellik ve keşfedilmesi gereken birçok şey var. Sadece biraz dikkatli ve merakli olmak yeterli.
Gökyüzüne baktıkça, hayatımızın küçük bir parçası olduğumuzu ve bize çevremizdeki büyüklüğü nasıl hatırlayacağımızı anlıyoruz. Bu yüzden, hepimiz biraz da olsa gökyüzünü izlemeye ve onunla ilgili öğrenmeye zaman ayırmalıyız. Çünkü, her ne çıkarsa karşımıza çıksın, gökyüzü her zaman harika bir öğretmen olacaktır.
*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle