*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle
Türk sineması, ülkemizin ekonomik dalgalanmalarına bağlı olarak hep dalgalı bir seyir izlemiştir. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin etkisiyle sinema sektörü de olumsuz bir açıdan etkilenmeye devam etmektedir. Bu durum, Türk sinemasının üretkenliğine ve kalitesine de yansımaktadır.
Güncel Türk sineması, işsizlik ve iktidar sorunlarına da değinmektedir. İşsizlik, her ne kadar ülkenin tüm sektörlerinde görülse de, sinema sektörü için de büyük bir sorun teşkil etmektedir. Film sektöründe çalışan insanların birçoğu, geleneksel medya işlerinde olduğu gibi, freelance yani serbest çalışan olarak görev yapmaktadır. Bu durum, bireysel olarak çalışıp para kazanma özgürlüğünü sağlasa da, istihdam güvencesi olmadığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Türk sinemasında işsizlik sorunu her zaman var olmuştur. Yapımcıların film yapmaktan vazgeçmesi, ülkemizdeki ekonomik koşulların zorlaşması nedeniyle, bu sorunu daha da artırmaktadır.
Öte yandan, ülkemizdeki iktidar sorunları da sinema sektörünü etkilemektedir. Türk sineması, genellikle özgür düşünceye verdiği önem ile bilinir. Ancak son yıllarda, film sektörü üzerindeki baskılar artış göstermiştir. Film çekimleri sırasında çeşitli yasaklar getirilebilmekte, filmlerde belirli mesajlar verilmesi istenebilmektedir. Bunun sonucu olarak da, Türk sinemasının özgür düşünceden uzaklaşarak, daha kurumsal bir yapıya doğru kaydığı görülmektedir.
Örnek olarak, 2016 yapımı Özge Özpirinçci ve Engin Hepileri'nin başrollerini üstlendiği Köpek filmi verilebilir. Filmde işsizlik sorununa değinilirken, ayrıca insanların hayatta kalmak için her şeyi yapabileceklerine dair mesaj veriliyor. Ancak, film ülkemizde pek ses getirmedi ve sinema sektöründeki zorluklar bir kere daha gözler önüne serilmiş oldu.
Bu nedenle, Türk sinemasının işsizlik ve iktidar sorunları ile mücadele etmesi gerekmektedir. Yapımcılar, ekonomik sorunlara rağmen film yapmaya devam etmeli ve ülke genelindeki işsizliğe bir nebze de olsa katkıda bulunmalıdır. Sinema sektörü, özgür düşünceyi savunan bir mecraya dönerek ülkemizi yansıtmalı ve toplumsal mesajlar içermelidir. Yalnızca iktidarın tasarrufunda olan değil, bireysel çabayla yapılmış filmler daha da değer kazanmalıdır. Bölgesel temaların da iyi yönlendirilmesi Türk sinemasının zenginliğini artıracaktır. Bu şekilde, Türk sineması iki sorunlu alanda da geriye düştüğü konumdan kurtulabilir ve daha güçlü bir yapıya kavuşabilir.
Türk sineması, ülkemizin ekonomik dalgalanmalarına bağlı olarak hep dalgalı bir seyir izlemiştir. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin etkisiyle sinema sektörü de olumsuz bir açıdan etkilenmeye devam etmektedir. Bu durum, Türk sinemasının üretkenliğine ve kalitesine de yansımaktadır.
Güncel Türk sineması, işsizlik ve iktidar sorunlarına da değinmektedir. İşsizlik, her ne kadar ülkenin tüm sektörlerinde görülse de, sinema sektörü için de büyük bir sorun teşkil etmektedir. Film sektöründe çalışan insanların birçoğu, geleneksel medya işlerinde olduğu gibi, freelance yani serbest çalışan olarak görev yapmaktadır. Bu durum, bireysel olarak çalışıp para kazanma özgürlüğünü sağlasa da, istihdam güvencesi olmadığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, Türk sinemasında işsizlik sorunu her zaman var olmuştur. Yapımcıların film yapmaktan vazgeçmesi, ülkemizdeki ekonomik koşulların zorlaşması nedeniyle, bu sorunu daha da artırmaktadır.
Öte yandan, ülkemizdeki iktidar sorunları da sinema sektörünü etkilemektedir. Türk sineması, genellikle özgür düşünceye verdiği önem ile bilinir. Ancak son yıllarda, film sektörü üzerindeki baskılar artış göstermiştir. Film çekimleri sırasında çeşitli yasaklar getirilebilmekte, filmlerde belirli mesajlar verilmesi istenebilmektedir. Bunun sonucu olarak da, Türk sinemasının özgür düşünceden uzaklaşarak, daha kurumsal bir yapıya doğru kaydığı görülmektedir.
Örnek olarak, 2016 yapımı Özge Özpirinçci ve Engin Hepileri'nin başrollerini üstlendiği Köpek filmi verilebilir. Filmde işsizlik sorununa değinilirken, ayrıca insanların hayatta kalmak için her şeyi yapabileceklerine dair mesaj veriliyor. Ancak, film ülkemizde pek ses getirmedi ve sinema sektöründeki zorluklar bir kere daha gözler önüne serilmiş oldu.
Bu nedenle, Türk sinemasının işsizlik ve iktidar sorunları ile mücadele etmesi gerekmektedir. Yapımcılar, ekonomik sorunlara rağmen film yapmaya devam etmeli ve ülke genelindeki işsizliğe bir nebze de olsa katkıda bulunmalıdır. Sinema sektörü, özgür düşünceyi savunan bir mecraya dönerek ülkemizi yansıtmalı ve toplumsal mesajlar içermelidir. Yalnızca iktidarın tasarrufunda olan değil, bireysel çabayla yapılmış filmler daha da değer kazanmalıdır. Bölgesel temaların da iyi yönlendirilmesi Türk sinemasının zenginliğini artıracaktır. Bu şekilde, Türk sineması iki sorunlu alanda da geriye düştüğü konumdan kurtulabilir ve daha güçlü bir yapıya kavuşabilir.
*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle