*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle
Postmodern şiir, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa edebiyatında kendini hissettirmeye başlamıştır. Bu şiir anlayışı, modernizmin tükenişi sonrasında ortaya çıkmıştır. Modernizmin kusursuzluğa, düzenli ve kuramsal yapıya verdiği önemi kabul etmeyen postmodern şiir anlayışı, dil oyunları ve parçaların bir araya getirilerek oluşturulmuş şiirler ile kendini ifade etmektedir.
Postmodern şiirin en önemli özelliği, okuyucunun şiiri anlamlandırma sürecinde yoruma açık olmasıdır. Bu yüzden, postmodern şiirin eleştirisi de okuyucuların anlamlandırma biçimlerine göre değişebilmektedir. Ancak, genel olarak postmodern şiirin eleştiriye maruz kalan yanları şunlardır:
1. Anlaşılması Güç Şiirler: Postmodern şiirin temel özelliklerinden biri, anlaşılması güç şiirler olmasıdır. Bu şiirler, dil oyunları, çağrışımlar ve parça parça bir araya getirilmiş şiirlerden oluşur. Bu durum, okuyucuların şiiri anlamlandırma sürecine büyük bir zorluk katmaktadır.
2. Öznellik ve Belirsizlik: Postmodern şiirin eleştirildiği bir diğer nokta ise öznellik ve belirsizliği artırmasıdır. Bu şiirlerde sıkça kullanılan çağrışımlar ve soyut ifadeler, okuyucuda şairin tam olarak ne demek istediği konusunda belirsizlik hissi yaratmaktadır.
3. İçerik Kıtlığı: Postmodern şiirin eleştirisi yapılan bir diğer nokta ise içerik kıtlığıdır. Bu şiirlerde, dil oyunlarına ve biçime ağırlık verilerek içerik önemsizleştirilmiştir. Bu durum, okuyucuda tam olarak ne okuduğunu anlamama hissi yaratmaktadır.
Örneklerle Postmodern Şiirin Eleştirisi
Örnek olarak, Paul Auster’ın “Görünmez” adlı romanının kapağında yer alan bir alıntıda “Her an bir anlam, her an bir zevk, her an bir yol, her an bir uçurum, her an bir bekleyiş,” şeklinde kullanılan çağrışımlar, okuyucuyu belirsizlik ve öznellik dünyasında bırakmaktadır. Bu da postmodern şiirin belirtilen eleştirisi olan anlaşılması güç ve belirsiz şiirler oluşturmasının en güzel örneklerinden biridir.
Diğer bir örnek olarak William Carlos Williams’ın şiirlerinde, tabiatı ve doğayı konu edinmesine rağmen detaylara yer vermemesi ve anlamlandırmayı da okuyucuya bırakması eleştirilen bir nokta olarak öne çıkmaktadır. Örnek olarak, The Red Wheelbarrow adlı şiirinde So much depends upon a red wheelbarrow glazed with rain water beside the white chickens. şeklinde kullanılan soyut, öznelliğe sebep olan cümle yapısı postmodern şiirin eleştirildiği noktalardan biridir.
Sonuç olarak, postmodern şiirin eleştirisi değişkenlik gösterebilen bir durumdur. Ancak, genel olarak anlaşılması güç, öznellik ve belirsizlik hissi yaratması, içerik kıtlığı ve detayların eksikliği gibi eleştiriler sıkça dile getirilen noktalardandır. Okuyucuların anlatılanları, yazarların zikzaklı, söylentili tarzı sevmesi nedeniyle de postmodern şiirler bazen göz ardı edilmektedir.
Postmodern şiir, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa edebiyatında kendini hissettirmeye başlamıştır. Bu şiir anlayışı, modernizmin tükenişi sonrasında ortaya çıkmıştır. Modernizmin kusursuzluğa, düzenli ve kuramsal yapıya verdiği önemi kabul etmeyen postmodern şiir anlayışı, dil oyunları ve parçaların bir araya getirilerek oluşturulmuş şiirler ile kendini ifade etmektedir.
Postmodern şiirin en önemli özelliği, okuyucunun şiiri anlamlandırma sürecinde yoruma açık olmasıdır. Bu yüzden, postmodern şiirin eleştirisi de okuyucuların anlamlandırma biçimlerine göre değişebilmektedir. Ancak, genel olarak postmodern şiirin eleştiriye maruz kalan yanları şunlardır:
1. Anlaşılması Güç Şiirler: Postmodern şiirin temel özelliklerinden biri, anlaşılması güç şiirler olmasıdır. Bu şiirler, dil oyunları, çağrışımlar ve parça parça bir araya getirilmiş şiirlerden oluşur. Bu durum, okuyucuların şiiri anlamlandırma sürecine büyük bir zorluk katmaktadır.
2. Öznellik ve Belirsizlik: Postmodern şiirin eleştirildiği bir diğer nokta ise öznellik ve belirsizliği artırmasıdır. Bu şiirlerde sıkça kullanılan çağrışımlar ve soyut ifadeler, okuyucuda şairin tam olarak ne demek istediği konusunda belirsizlik hissi yaratmaktadır.
3. İçerik Kıtlığı: Postmodern şiirin eleştirisi yapılan bir diğer nokta ise içerik kıtlığıdır. Bu şiirlerde, dil oyunlarına ve biçime ağırlık verilerek içerik önemsizleştirilmiştir. Bu durum, okuyucuda tam olarak ne okuduğunu anlamama hissi yaratmaktadır.
Örneklerle Postmodern Şiirin Eleştirisi
Örnek olarak, Paul Auster’ın “Görünmez” adlı romanının kapağında yer alan bir alıntıda “Her an bir anlam, her an bir zevk, her an bir yol, her an bir uçurum, her an bir bekleyiş,” şeklinde kullanılan çağrışımlar, okuyucuyu belirsizlik ve öznellik dünyasında bırakmaktadır. Bu da postmodern şiirin belirtilen eleştirisi olan anlaşılması güç ve belirsiz şiirler oluşturmasının en güzel örneklerinden biridir.
Diğer bir örnek olarak William Carlos Williams’ın şiirlerinde, tabiatı ve doğayı konu edinmesine rağmen detaylara yer vermemesi ve anlamlandırmayı da okuyucuya bırakması eleştirilen bir nokta olarak öne çıkmaktadır. Örnek olarak, The Red Wheelbarrow adlı şiirinde So much depends upon a red wheelbarrow glazed with rain water beside the white chickens. şeklinde kullanılan soyut, öznelliğe sebep olan cümle yapısı postmodern şiirin eleştirildiği noktalardan biridir.
Sonuç olarak, postmodern şiirin eleştirisi değişkenlik gösterebilen bir durumdur. Ancak, genel olarak anlaşılması güç, öznellik ve belirsizlik hissi yaratması, içerik kıtlığı ve detayların eksikliği gibi eleştiriler sıkça dile getirilen noktalardandır. Okuyucuların anlatılanları, yazarların zikzaklı, söylentili tarzı sevmesi nedeniyle de postmodern şiirler bazen göz ardı edilmektedir.
*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle