Ceylan’dan Özpetek’e: Türk Sinemasının Queer Yapıtları

Adı : Ceylan’dan Özpetek’e: Türk Sinemasının Queer Yapıtları

Türk sinemasındaki queer yapıtlar, son yıllarda giderek artan bir şekilde dikkat çekiyor. Bu yapıtlar, Türk sinemasında LGBT+ karakterlerin varlığının önemini ve toplumun bu konudaki algısını tartışıyorlar.
Öncelikle, aklıma ilk gelen örnek, 2013 yılında Cannes Film Festivali'nde de gösterilen Zenne Dancer adlı film. Kendisini kadın gibi hisseden bir erkekle tanışan Kaan, onu tanıdıkça bu konudaki anlayışı değişiyor. Filmde LGBT+ bireylerin toplumda yaşadıkları zorluklar anlatılırken, aynı zamanda aşkın cinsiyet sınırlarını aşması da ele alınıyor.
Bir diğer örnek, Tuba Ünsal, Özge Özberk ve Başak Köklükaya gibi ünlü isimlerin yer aldığı 2016 yapımı Ceberrut. Film, bir kadının eşiyle yaşadığı şiddetli evliliği konu alırken, bu sürecin içindeki homofobik tutumlar da gözler önüne seriliyor.
2017 yapımı Başka Sinema ise, trans bireylerin günlük hayattaki kimlik sorunlarına odaklanıyor. Türkiye'nin cinsiyet kimliği meselelerindeki tutumuna da göndermeler yapan film, homofobiye ve transfobiye karşı mücadeleyi konu alıyor.
Son olarak, 2019 yılında vizyona giren Bizim İçin Şampiyon adlı film de, Türk sinemasındaki queer yapıtlar arasında yer alabilir. Film, bir at yarışı antrenörünün, köpeğiyle kurduğu güçlü bağı anlatırken, aynı zamanda kadın eşcinselliği konusuna da değiniyor.
Türk sinemasında queer temalı yapıtların artması, toplumda bu konu hakkındaki algıların değişmesine katkı sağlayabilir. Bu filmler, eşcinsel, biseksüel, trans, queer gibi kimliklerin varlığını kabul etmenin önemine vurgu yaparak, toplumda bilinçli bir toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyorlar.