Filmin Adı : Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Oyuncular : İlker Aksum, Fatih Al, Güneş Sayın, Taner Birsel, Baki Davrak, Mehmet Ali Nuroğlu.
Yapımcı : Bulut Film
Yönetmen : Seyfi Teoman
Lise yıllarından beri sıkı dost olan Ender ve Çetin, uzun yıllar ayrı kaldıktan sonra, Çetin;in Ankara;ya dönüşüyle tekrar bir araya gelmişler ve ilk gençlik hayallerini otuzlu yaşlarının sonunda gerçekleştirip, aynı evde yaşamaya başlamışlardır. Günün birinde Almanya;da yaşayan yakın arkadaşları Fikret, Türkiye;de bir trafik kazası geçirir. Kazada Fikret;in Ankara;da yaşayan anne ve babası ölür, kendisi de yaralanır. Almanya;ya dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin;den, Ankara;da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal;in okulunu bitirene kadar, iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister. Üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda ikisini de rahatsız eder, ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur. Nihal çevirmen olan ve sürekli evde çalışan Ender;le daha entelektüel düzeyde bir iletişim kurmaya çabalarken, mühendis olan ve akşamları eve gelen Çetin;le daha çok gündelik hayatın pratiği üzerinden ilişki kurar. Kaçınılmaz olan gerçekleşir ve görünüşte koruyucu, kollayıcı, soğukkanlı, ne yapması gerektiğini bilen, Nihal yaşadığı felaketten makul adımlarla uzaklaşsın diye ona nerdeyse ebeveyn olan Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal;e âşık olurlar. Tüm bu süreç Ender ve Çetin benzersiz dostluğu üzerinde hayat bulur: Aralarındaki aşka benzer yakın dostluk, ortak geçmişlerinin mitolojisi, zamanın geri döndürülemezliği...
Filmin Adı : Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Oyuncular : İlker Aksum, Fatih Al, Güneş Sayın, Taner Birsel, Baki Davrak, Mehmet Ali Nuroğlu.
Yapımcı : Bulut Film
Yönetmen : Seyfi Teoman
Lise yıllarından beri sıkı dost olan Ender ve Çetin, uzun yıllar ayrı kaldıktan sonra, Çetin;in Ankara;ya dönüşüyle tekrar bir araya gelmişler ve ilk gençlik hayallerini otuzlu yaşlarının sonunda gerçekleştirip, aynı evde yaşamaya başlamışlardır. Günün birinde Almanya;da yaşayan yakın arkadaşları Fikret, Türkiye;de bir trafik kazası geçirir. Kazada Fikret;in Ankara;da yaşayan anne ve babası ölür, kendisi de yaralanır. Almanya;ya dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin;den, Ankara;da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal;in okulunu bitirene kadar, iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister. Üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda ikisini de rahatsız eder, ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur. Nihal çevirmen olan ve sürekli evde çalışan Ender;le daha entelektüel düzeyde bir iletişim kurmaya çabalarken, mühendis olan ve akşamları eve gelen Çetin;le daha çok gündelik hayatın pratiği üzerinden ilişki kurar. Kaçınılmaz olan gerçekleşir ve görünüşte koruyucu, kollayıcı, soğukkanlı, ne yapması gerektiğini bilen, Nihal yaşadığı felaketten makul adımlarla uzaklaşsın diye ona nerdeyse ebeveyn olan Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal;e âşık olurlar. Tüm bu süreç Ender ve Çetin benzersiz dostluğu üzerinde hayat bulur: Aralarındaki aşka benzer yakın dostluk, ortak geçmişlerinin mitolojisi, zamanın geri döndürülemezliği...