Sinema ve Politika: Perdenin Güçlü Sesi

Adı : Sinema ve Politika: Perdenin Güçlü Sesi

Sinema ve politika, birçok açıdan birbirine çok yakın, hatta bazen iç içe geçmiş iki alan olarak karşımıza çıkar. İnsanların sosyal bilincini oluşturması, olaylara farklı açılardan bakabilmeleri ve aktif bir şekilde toplumsal olaylara katılmaları açısından önemli bir araçtır. Her ne kadar sinema sektörü birçok açıdan ticari bir yapıya sahip olsa da, politikaya ait olan birçok sorunu da ele almaktadır. Burada söz konusu olan, sinemanın yalnızca seyirciye çevre sorunları, sınıf ayrımları, cinsiyet ayrımları ve ırk ayrımları gibi durumlarda bilgi verebilmesidir.

Bir örnek verecek olursak, Türkiye sinema tarihinin en önemli örneklerinden olan Yılmaz Güney’in ‘Sürü’ filmi, politikayla tamamen iç içe geçmiş bir sinema örneği olarak bizlere sunulabilir. Filmde, Doğu Anadolu’da yaşayan bir çobanın, sınır boylarında yer alan askerî operasyonlarda yaşadığı sıkıntılar ve zulüm karşısında verdiği mücadele anlatılır. Bu filmle birlikte, Türkiye’deki zulme karşı verilen mücadelenin sinema aracılığıyla nasıl anlatılabileceği birçok yönetmene örnek olmuştur.

Dünya sinemasına bakacak olursak da, politik içeriklerin bulunmadığı bir film sayısı neredeyse yok gibidir. Örneğin, ‘The Lives of Others’ adlı Alman filmi, Sovyetler Birliği’nin düşüşü sırasında Doğu Almanya’da yaşananları konu almaktadır. Film, eski bir Stasi ajanının, izlemekte olduğu bir sanatçıya karşı olanlara tanık olduğu ve zamanla politik durumun değişimini içeren karmaşık bir hikayeye sahiptir. Ayrıca, 2008 yılı yapımı ‘Slumdog Millionaire’ filmi, Hindistan’daki fakir çocukların yaşadıkları yoksulluk ve şiddete maruz kaldıkları gerçeğini gözler önüne seren bir başka örnektir.

Bununla birlikte, bazı filmler ise politika ile sinema arasındaki ilişkiyi farklı bir açıdan ele alır. Örneğin, 1995 yılı yapımı ‘Malls Balls’ filminde, Avustralya’nın Canberra kentinde yer alan parlamento binasının önünde yer alan büyük bir bronz topun nasıl bir tartışmanın konusu olduğunu anlatır. Topun yaratıcısı, eski bir politikacı olan Tom Bass'tır. Top, birçok kişi tarafından çirkin bir obje olarak görülmektedir ancak Bass’a göre, herhangi bir siyasi partinin yerinin olması gerektiğinden ziyade, tüm siyasi partilerin eşit bir şekilde temsil edilmelidir.

Sık Sorulan Sorular:

- Sinema ve politikanın iç içe geçtiğini hangi örnekle açıklayabiliriz?
Yılmaz Güney'in 'Sürü' filmi, politikayla tamamen iç içe geçmiş bir sinema örneği olarak bizlere sunulabilir. Filmde, Doğu Anadolu’da yaşayan bir çobanın, sınır boylarında yer alan askerî operasyonlarda yaşadığı sıkıntılar ve zulüm karşısında verdiği mücadele anlatılır.

- Dünya sinemasında politik içerikler bulmak mümkün müdür?
Evet, dünya sinemasına baktığımızda politik içeriklerin bulunmadığı bir film sayısı neredeyse yok gibidir.

- Sinema sektörü yalnızca ticari bir yapı mıdır?
İnsanların sosyal bilincini oluşturması, olaylara farklı açılardan bakabilmeleri ve aktif bir şekilde toplumsal olaylara katılmaları açısından sinema sektörü politikaya ait olan birçok sorunu da ele almaktadır."