Kişilik Bozuklukları için Hangi Terapiler Uygulanır?

Adı : Kişilik Bozuklukları için Hangi Terapiler Uygulanır?

Kişilik bozuklukları, bireylerin psikolojik işlevlerinde ve davranışlarında sistemik bozukluklara neden olan “zayıf kişilik yapısı” olarak tanımlanabilir. Kişilik bozuklukları genelde çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkarlar ve eğer tedavi edilmezlerse, sosyal, kişisel ve işlevsel yaşamda ciddi sıkıntılara yol açabilirler.
Kişilik bozuklukları başlıca üç grupta incelenirler:
- Sınırlı kişilik bozuklukları
- Diğer kişilik bozuklukları
- Kişilik bozuklukları belirtileri
Her bir tip kişilik bozukluğu için farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu tedavi yöntemleri, psikoterapi, ilaç tedavisi, hastane tedavisi ve çevresel değişiklikler gibi farklı seçeneklerdir. Bu yazıda kişilik bozuklukları için uygulanan terapi yöntemleri hakkında detaylı bilgi verilecektir.
1. Sınırlı Kişilik Bozuklukları için Uygulanan Terapiler
Sınırlı kişilik bozuklukları, kendini hızlı bir şekilde çöktüren ve sıklıkla ilişkilerde yaşanan karmaşık sorunlara neden olan bir kişilik yapısıdır. Bu hastaların terapi sürecinde en önemli amaç, bireyin kendisini kontrol etmesine yardımcı olan ve ek kopmaları önleyen bir strateji oluşturmaktır. Sınır kişilik bozuklukları tedavi yöntemleri şunları içerir:
CBT (Bilişsel Davranışçı Terapi): Sınır kişilik bozukluğu olan bireylerin, düşünce ve düzenli davranışlar üzerinde çalışmalarına yardımcı olur. Bu yöntem, bireylerin duygu ve düşünce süreçlerini incelemelerine ve olumlu davranış örüntülerini benimsemelerine de yardımcı olur.
DBT (Dialektik Davranışçı Terapi): Sınır kişilik bozukluğu tedavisi için diğer bir yöntem olan DBT, bireylerin olumsuz düşüncelerinin toksik etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlar. DBT, özellikle yüksek düzeyde özveri içeren bir terapidir ve bireylerin birbirleriyle etkileşiminde önemli bir rol oynar.
2. Diğer Kişilik Bozuklukları için Uygulanan Terapiler
Diğer kişilik bozuklukları için tedavi edici birkaç yaklaşım vardır:
Psikodinamik Terapi: Psikodinamik terapi, bireylerin kişilik bozukluğuna olan davranışları arasındaki ilişkileri inceleyerek, terapistlerin bireysel gereksinimlere uygun bir tedavi planı oluşturmasına yardımcı olur.
Varoluşsal Terapi: Varoluşsal terapi, bir bireyin kişisel potansiyellerini keşfetmeye yardımcı olan, bireylerin kendileri ile etkileşiminde derinleşmelerini sağlayan bir terapi biçimidir.
Psikoterapi (konuşma terapisi): Bu yöntem, bireylerin ruh sağlığı problemlerini tedavi etmek için psikolojik konular üzerinde çalıştığı, birkaç seansta bir araya gelen bir terapi yöntemidir.
3. Kişilik Bozuklukları Belirtileri için Uygulanan Terapiler
Kişilik bozuklukları belirtileri, sıklıkla duygusal ve insanlar arasındaki başarısız ilişkiler özelliklerine yol açabilir. Bu belirtileri tedavi etmek için kullanılan terapi tipleri şu şekildedir:
Aile Terapisi: Aile terapisi özellikle gençlerin kişilik bozukluğu belirtileri için kullanılır. Aile terapisi, sorunlu davranışlara neden olan aile dinamiklerini ortaya çıkarmak için bütün aile üyelerini dahil eder.
Ebeveyn Terapisi: Bu terapi, kişilik bozukluğu belirtileri nedeniyle çocukluk döneminde yaşanan sorunları çözmek için ebeveynlerin dahil edildiği bir terapidir. Ebeveynler, evde bireylerin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için daha kapsamlı bir bakım sunmayı öğrenirler.
Sık Sorulan Sorular
1. Kişilik bozukluğu tedavisi ne kadar sürer?
Kişilik bozukluğuna sahip bireylerin tedavi süreci, kişisel ihtiyaçlara ve tedavi yöntemi türüne göre değişir. Tedavi programı genellikle iki ila beş yıl arasında değişmektedir.
2. Kişilik Bozukluğu için ilaç kullanılabilir mi?
Kişilik bozuklukları için bazı ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçlar, kişinin belirli semptomları kontrol altına almasına yardımcı olabilir, ancak ilaç tedavisi yalnız başına tedavi olarak önerilmez.
3. Kişilik bozukluğu ölçümü nasıl yapılır?
Kişilik bozukluğu teşhisi konulabilmesi için bireylerin belirli bir değerlendirme sürecinden geçmesi gereklidir. Bu süreç, röportajlar, anketler, psikolojik testlerin yanı sıra, bireyin yaşamında var olan kişisel ve sosyal etkileşimleri de kapsayacaktır.