*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle
“Art Brut” terimi Fransız sanat eleştirmeni Jean Dubuffet tarafından icat edilmiştir ve başka yaşam çözümleriyle bağlantısı olarak farklı bir sanatsal estetiği temsil eder. Kendi dilinde sanat anlamına gelen bu kavram, geniş anlamda tüm dünyadaki yalnız, tecrit edilmiş veya diğer bir nedenden dolayı sanat eğitimi almamış insanların yarattığı sanat eserlerini tanımlar. Bu tanımın temelinde, konuşulan dili etkilemeden, doğal olarak ortaya çıkan bir ideolojinin veya vizyonun yaratılmasının yattığı düşünülmektedir.
Art Brut kavramı, ilk başlarda Jean Dubuffet tarafından 1940’larda kullanılmıştır. Dubuffet, sanatçıların yaratıcı ifadelerinde kuralların ve tekniklerin kısıtlayıcı olduğunu ve toplumda kabul edilmiş normlara uygun yapılmış sanat eserlerinin ancak bu normlar sınırları içinde kalarak yapılabileceğini düşünmekteydi. Artdaily tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Dubuffet Art Brut sanatının tamamen kendine özgü bir tarzı olduğuna inanarak, bu sanatın bir tür “sanatın sanat dışı” olduğunu düşünmekteydi. Bu, sanatçının sınırlarına ve tekniklerine uymadan, doğrudan iç dünya ve dış dünya arasındaki anlam değişiklikleri sağlamak için yaptığı sanatı kapsar. Bu tür sanat, sanatçının doğal ifadesi olarak kabul edilir.
Art Brut’un özü, herhangi bir tür kuruluşa veya estetik endişiye bağlı kalmadan, işlevsel, pratik ve sosyal bir kabın içinde fikirlerin hareketliliği ile yoğunlaşan sanatçıların çalışmalarından oluşmaktadır. Bu nedenle, herhangi bir tür gösterişli veya düzenli tarzdan ziyade, bir sanat yapıtını oluşturan malzeme, aşınma, şekil ve dokularla ilgilidir.
Art Brut örnekleri
Art Brut için örnekler, herhangi bir tür düzen veya sanatçı tarzından tamamen farklıdır ve sanat dünyasında dikkat çekmektedir. İşte, dünya çapında Art Brut örneklerinden bazıları:
1. Henry Darger
Henry Darger (1892-1973), bir bebek bakıcısı olarak çalışırken, boş zamanını bir gün kendine özgü gizli bir dünyanın çizimlerine ve yazılarına adadı. Kâğıt üzerinde resimler ve metinlerle dolu olan bu hayali dünya, çocuklarla savaşan, acımasız bir düşman ordu ile onları savunan küçük kızları içerir.
2. Adolf Wölfli
Adolf Wölfli (1864-1930) psikiyatrik bir hastanede 27 yıl boyunca klinik olarak yatmış, zekası ve sanatıyla dünya çapında üne kavuşmuştur. Wölfli’nin çizimleri, genellikle karmaşık desenler ve yazılarla doludur. Şarkılara düzenlenen şarkı sözleri gibi kendi yazdığı hikayeler de dahildir.
3. Judith Scott
Judith Scott (1943-2005) aslında işitme engelliydi ve doğuştan zihin yetersizliği yaşıyordu. Ancak, The Creative Growth Art Center’da kendine özgü ve hareketli nesneler tasarlamak için elyaf malzemelerden stüdyo sanatlarına girdi. Scott’ın içli dışlı beraberlikleri, birbirinden bağımsız çizgiler ve çarptırarak yaptığı dolamalarla tasvir edilmektedir.
4. Martin Ramirez
Martin Ramirez (1895-1963), psikolojik rahatsızlık yaşayan bir sanatçıdır. Ramirez, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir hastaneye alındı ve burada çok sayıda sanat eseri ortaya koydu. Ramirez’in işleri, çeşitli rölyefler şeklinde meydana gelir. Sanatçı, toplam sorunları ve kendisini ifade etme şeklini umutsuzluğa kapılmadan yakınlaştığı bir dünyaya yansıtmıştır.
Sık sorulan sorular
1. Art Brut, Naive Sanat’tan nasıl farklıdır?
Art Brut ile Naive Sanat arasındaki en büyük fark, Naive Sanat’ın özellikle tüm insanlar tarafından kabul edilen daha resmi bir düzeni olduğudur. Bununla birlikte, Art Brut büyük ölçüde hiçbir sanatsal sınırlama içermeyen, doğal ve içsel şekilde dışavurumlu bir ifadedir.
2. Art Brut sanatının anlamını kim icat etti?
Fransız sanat eleştirmeni Jean Dubuffet, Art Brut sanatının anlamını icat etti ve ilk kez 1945 yılında kavramı tartıştı.
3. Art Brut nedir?
Art Brut terimi, geniş anlamda tüm dünyadaki yalnız, tecrit edilmiş veya diğer bir nedenden dolayı sanat eğitimi almamış insanların yarattığı sanat eserlerini tanımlar.
4. Art Brut neden kabul edilir?
Art Brut, tüm sanatsal sınırlama ve kısıtlamalardan bağımsız olarak, doğal ve içsel şekilde dışavurumlu bir ifade olarak kabul edilir. Bu nedenle, sadece sanatsal bir ifade arayışında olanların kabul edeceği bir estetik değil, herhangi bir estetik arka planı olan kişiler tarafından da kolayca anlaşılabilir."
“Art Brut” terimi Fransız sanat eleştirmeni Jean Dubuffet tarafından icat edilmiştir ve başka yaşam çözümleriyle bağlantısı olarak farklı bir sanatsal estetiği temsil eder. Kendi dilinde sanat anlamına gelen bu kavram, geniş anlamda tüm dünyadaki yalnız, tecrit edilmiş veya diğer bir nedenden dolayı sanat eğitimi almamış insanların yarattığı sanat eserlerini tanımlar. Bu tanımın temelinde, konuşulan dili etkilemeden, doğal olarak ortaya çıkan bir ideolojinin veya vizyonun yaratılmasının yattığı düşünülmektedir.
Art Brut kavramı, ilk başlarda Jean Dubuffet tarafından 1940’larda kullanılmıştır. Dubuffet, sanatçıların yaratıcı ifadelerinde kuralların ve tekniklerin kısıtlayıcı olduğunu ve toplumda kabul edilmiş normlara uygun yapılmış sanat eserlerinin ancak bu normlar sınırları içinde kalarak yapılabileceğini düşünmekteydi. Artdaily tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Dubuffet Art Brut sanatının tamamen kendine özgü bir tarzı olduğuna inanarak, bu sanatın bir tür “sanatın sanat dışı” olduğunu düşünmekteydi. Bu, sanatçının sınırlarına ve tekniklerine uymadan, doğrudan iç dünya ve dış dünya arasındaki anlam değişiklikleri sağlamak için yaptığı sanatı kapsar. Bu tür sanat, sanatçının doğal ifadesi olarak kabul edilir.
Art Brut’un özü, herhangi bir tür kuruluşa veya estetik endişiye bağlı kalmadan, işlevsel, pratik ve sosyal bir kabın içinde fikirlerin hareketliliği ile yoğunlaşan sanatçıların çalışmalarından oluşmaktadır. Bu nedenle, herhangi bir tür gösterişli veya düzenli tarzdan ziyade, bir sanat yapıtını oluşturan malzeme, aşınma, şekil ve dokularla ilgilidir.
Art Brut örnekleri
Art Brut için örnekler, herhangi bir tür düzen veya sanatçı tarzından tamamen farklıdır ve sanat dünyasında dikkat çekmektedir. İşte, dünya çapında Art Brut örneklerinden bazıları:
1. Henry Darger
Henry Darger (1892-1973), bir bebek bakıcısı olarak çalışırken, boş zamanını bir gün kendine özgü gizli bir dünyanın çizimlerine ve yazılarına adadı. Kâğıt üzerinde resimler ve metinlerle dolu olan bu hayali dünya, çocuklarla savaşan, acımasız bir düşman ordu ile onları savunan küçük kızları içerir.
2. Adolf Wölfli
Adolf Wölfli (1864-1930) psikiyatrik bir hastanede 27 yıl boyunca klinik olarak yatmış, zekası ve sanatıyla dünya çapında üne kavuşmuştur. Wölfli’nin çizimleri, genellikle karmaşık desenler ve yazılarla doludur. Şarkılara düzenlenen şarkı sözleri gibi kendi yazdığı hikayeler de dahildir.
3. Judith Scott
Judith Scott (1943-2005) aslında işitme engelliydi ve doğuştan zihin yetersizliği yaşıyordu. Ancak, The Creative Growth Art Center’da kendine özgü ve hareketli nesneler tasarlamak için elyaf malzemelerden stüdyo sanatlarına girdi. Scott’ın içli dışlı beraberlikleri, birbirinden bağımsız çizgiler ve çarptırarak yaptığı dolamalarla tasvir edilmektedir.
4. Martin Ramirez
Martin Ramirez (1895-1963), psikolojik rahatsızlık yaşayan bir sanatçıdır. Ramirez, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bir hastaneye alındı ve burada çok sayıda sanat eseri ortaya koydu. Ramirez’in işleri, çeşitli rölyefler şeklinde meydana gelir. Sanatçı, toplam sorunları ve kendisini ifade etme şeklini umutsuzluğa kapılmadan yakınlaştığı bir dünyaya yansıtmıştır.
Sık sorulan sorular
1. Art Brut, Naive Sanat’tan nasıl farklıdır?
Art Brut ile Naive Sanat arasındaki en büyük fark, Naive Sanat’ın özellikle tüm insanlar tarafından kabul edilen daha resmi bir düzeni olduğudur. Bununla birlikte, Art Brut büyük ölçüde hiçbir sanatsal sınırlama içermeyen, doğal ve içsel şekilde dışavurumlu bir ifadedir.
2. Art Brut sanatının anlamını kim icat etti?
Fransız sanat eleştirmeni Jean Dubuffet, Art Brut sanatının anlamını icat etti ve ilk kez 1945 yılında kavramı tartıştı.
3. Art Brut nedir?
Art Brut terimi, geniş anlamda tüm dünyadaki yalnız, tecrit edilmiş veya diğer bir nedenden dolayı sanat eğitimi almamış insanların yarattığı sanat eserlerini tanımlar.
4. Art Brut neden kabul edilir?
Art Brut, tüm sanatsal sınırlama ve kısıtlamalardan bağımsız olarak, doğal ve içsel şekilde dışavurumlu bir ifade olarak kabul edilir. Bu nedenle, sadece sanatsal bir ifade arayışında olanların kabul edeceği bir estetik değil, herhangi bir estetik arka planı olan kişiler tarafından da kolayca anlaşılabilir."
Kristal, Ahşap, Bayrak.. Plaket ihtiyaçlarınıza Mükemmel çözümler üretiyoruz.