Türk Sinemasında Aktüalite ve Sosyal Eleştiri

Adı : Türk Sinemasında Aktüalite ve Sosyal Eleştiri

Türk sineması tarihinde birçok dönem ve akım yaşanmıştır. Bu akımların içinde ise özellikle aktüalite ve sosyal eleştiri önemli bir yer tutar. Türk sineması tarihinde aktüalite ve sosyal eleştiriyi ön plana çıkaran pek çok film yapımı gerçekleşmiştir.
Aktüalite, şimdiki zamanda olan olayları, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda yaşanan gelişmeleri yansıtan bir olgudur. Türkiye’nin tarihinde yaşadığı dönemsel sorunlar, özellikle 60’lı yıllardan itibaren sinemaya da yansımaya başlamıştır. Bu dönemde çekilen filmler, ülkedeki olumsuzlukları direk olarak işlemişlerdir. İşte tam da bu noktada filmsel olarak aktüalite ve sosyal eleştiri kavramları işe yaramıştır.
Türk sinemasında bu konuda birçok örnek vardır. Örnekleri sadece döneminde çekilen filmlerle sınırlı tutmak doğru olmaz. Günümüzde çekilen filmler de bu konuyu ele almaktadır. Ne var ki filmlerin teması zamanla değişiklik gösterse de aktüalite ve sosyal eleştiri kavramları hala Türk sinemasının en önemli yapı taşlarıdır.
Türk sinemasının unutulmazlarından biri olan Yılmaz Güney’in yönettiği “Arkadaş” filmi, tam anlamıyla bir sosyal eleştiri örneğidir. Filmde anlatılanların ABD destekli darbeler sonucu Türkiye’de oluşan sistemi gözler önüne seren bir yapıya sahiptir. Filmde, insanlar arasındaki gelir farklılığı, sosyal adaletsizlik ve polis kuvvetinin halka karşı tutumu gibi konular ele alınmaktadır.
“Çirkin ve Cesur” adlı film ise, 1988 yılında yaşanan Korucuk köyü olaylarını konu eden bir toplumsal eleştiridir. Film, bir yandan aşk hikayesi de anlatırken, diğer yandan Türkiye’de yerel güç odakları olan korucuların halka karşı zorbalığına dikkat çekmektedir.
“Babam ve Oğlum” ise, 12 Eylül darbesi’nin acımasızlıklarını anlatan bir film olarak sinema tarihine kazınmıştır. Filmde, bir baba- oğul hikayesi üzerinden, insan hakları ihlalleri, tutuklamalar ve akıbetleri anlatılmaktadır.
Son yıllarda ise daha çok günümüz Türkiye’sinde yaşanan sorunlar, özellikle toplumsal ve kültürel meseleler sinemaya yansımakta. Örneğin “Ayla” filmi, Türkiye’nin Kore’ye asker gönderme kararı sonucu yaşananları anlatmaktadır. Filmde, savaşın insanların hayatını nasıl altüst ettiği anlatılırken, bir yandan da uluslararası ilişkilerin etkileri resmediyor.
Sonuç olarak Türk sineması, tarihi boyunca insan hakları, adalet, siyaset ve sosyo-ekonomik konuları ele alarak, toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlayan bir yönüne sahiptir. Filmler toplumsal sorunlara ve yaşanan olumsuzluklara karşı duyarlılık oluştururken, izleyicinin düşünce yapısının da değişimine yardımcı olmaktadır. Bu da Türk sinemasının önemini vurgulayan önemli bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.