İstanbul'daki Bizans sarnıçları

Adı : İstanbul'daki Bizans sarnıçları

İstanbul'da Bizans Dönemi'nden kalan sarnıçlar, tarih boyunca kullanım amaçlarına göre farklı isimlerle anılmıştır. Bu sarnıçlar, su depolama ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Şehrin su kaynaklarının yetersiz oluşu nedeniyle 5. yüzyıldan itibaren yapılan sarnıçlar, su ihtiyacını karşılamıştır ve şehrin günlük yaşamını sağlamıştır.
İstanbul'daki Bizans Sarnıçları
İstanbul'un en ünlü sarnıçlarından biri, Yerebatan Sarnıcı'dır. Büyük bir kubbe ve tonozlarla kaplı olan sarnıç, 80.000 m³ su depolama kapasitesine sahiptir. Yerebatan Sarnıcı'nın Moloz Taşı Kemerli Sarnıç, Nakkas Sarnıcı, Şerefiye Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı gibi daha küçük yapıları da bulunmaktadır.
Binbirdirek Sarnıcı, İstanbul'un en eski sarnıçlarından biridir. 336 sütun ile desteklenen sarnıç, 80.000 m³ su depolama kapasitesine sahiptir ve İstanbul'un su kaynaklarına bağlı olarak çalışmaktadır. Sarnıcın adı, içindeki mermer sütunların yüksekliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.
Moloz Taşı Kemerli Sarnıç, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer almaktadır. 450 m² alanı olan sarnıcın üç kubbeli bir salonu vardır. Sarnıç, 10.000 m³ su kapasitesine sahip olup, İstanbul'daki su depolama sistemleri arasında en küçüklerinden biridir.
Nakkas Sarnıcı, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer almaktadır. 9. yüzyılda inşa edilen sarnıcı, İstanbul'un tarihi dokusuna uygun olarak yapılmıştır. Sarnıcın üstü, tuğladan yapılmış bir kubbe ile kaplıdır. Sarnıcın su kapasitesi 6.000 m³'tür.
Şerefiye Sarnıcı, İstanbul'un Eyüp ilçesinde yer almaktadır. Sarnıcın inşasına 1543 yılında başlanmış ve 27 yıl sonra tamamlanmıştır. Sarnıç, 950 m² alanı ve 15 metre yüksekliği ile İstanbul'daki su depolama sistemleri arasında en büyüklerinden biridir. 60.000 m³ su kapasitesi olan sarnıç, İstanbul'daki su kaynaklarından beslenmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul'da yer alan bu Bizans sarnıçları, tarihin izlerini günlük hayatımıza taşıyan önemli yapılarımızdandır. Su kaynaklarının yetersiz olmasından dolayı, İstanbul'da su depolama sistemleri geliştirilmiş ve sarnıçlar bu ihtiyacı karşılamıştır. Tarihimizi korumak için bu sarnıçların korunması ve bakımının yapılması gerekmektedir.