• 0216 488 01 91
  • destek@sonsuzbilgi.com.tr

Pazaryeri Web Sitesi

Bir çok işletmeyi çatınız altında toplayın, pazarın belirleyeni olun!

*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle


Gezgin Antropologlar: Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss

Adı : Gezgin Antropologlar: Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss

Gezgin antropologlar, kendilerini farklı kültürleri ve toplulukları keşfetmeye adayan, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanların dili, inançları, gelenekleri ve yaşamları hakkında bilgi sahibi olan gözlemcilerdir. Bu yazıda, iki önemli gezgin antropolog olan Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss hakkında detaylı bir inceleme yapacağız.
Gertrude Bell, İngiltere'de zengin bir ailenin kızıydı ve Baghdad'daki Irak Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu olarak tanındı. Bell, 1890'larda Bağdat'a seyahat ederek arkeoloji ve antropolojiye olan ilgisi çerçevesinde bölgenin kültürü hakkında derin bir anlayış geliştirdi. Özellikle, Orta Doğu'daki Arap isyanına ilişkin kamuoyu için çeviri faaliyetleri yürüttü ve bu süre zarfında Arap liderlerle yakın ilişkiler kurdu. Bell, Irak'taki kadınların eğitimine ve siyasal haklarına katkı sağlamasıyla da tanınıyor.
Claude Lévi-Strauss ise Fransa'da doğdu ve dünyanın batısındaki kültürler üzerine derinlemesine çalışmalarıyla tanındı. Lévi-Strauss, genellikle antropolojik yapısal analizlerle ilişkilendirilir ve insanların nasıl düşündükleri ve dünya hakkında ne düşündükleri konusunda derin bir anlayış geliştirdi. Bu düşünce, onun sahip olduğumuz kültürel özelliklerin, ana farklılıkların değil, daha derin yapısal bağlantıların bir ürünü teorisini savunması ile daha iyi anlaşılabilir.
İşte bu iki gezgin antropologun dünya hakkındaki farklı gelenekler, kültürler ve düşünceleri hakkındaki çalışmalarına örnekler:
Gertrude Bell, Irak'taki kadın hareketine liderlik eden kadınları desteklerken, batının öğretilerine kendini adamış nizamiye memurları ise varlıklarını sürdürmek için muhafazakar geleneklere sadık kaldılar. O, yazdığı bir makalede bu çekişmeyi şöyle özetlemiştir: Bu, İslam dünyasının batı çağdaşlığına karşı durduğu bir dönemdir.
Claude Lévi-Strauss ise, antropolojik perspektif açısından baktığında, dünyanın farklı yerlerindeki toplumların yapısal benzerliklerini vurgular. Şöyle bir örnek verilebilir: Herhangi bir kültürde, kişinin doğumundan önce bir isim verilir. Bu isim, kültürün geleneklerinin bir yansımasıdır ve dünya çapında birçok kültürde benzer bir işlevi yerine getirir.
Bu örnekler, Gertrude Bell'in daha bireysel bir hizmet anlayışıyla yaklaşırken Claude Lévi-Strauss'ın evrensel bir anlayışla yaklaşmasını gösteriyor. Ancak her ikisi de, farklı kültürler ve topluluklar hakkında derin bir anlayış geliştiren ve daha barışçıl bir dünya yaratmak için çalışan gezgin antropologlardandır.

Gezgin Antropologlar: Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss

Adı : Gezgin Antropologlar: Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss

Gezgin antropologlar, kendilerini farklı kültürleri ve toplulukları keşfetmeye adayan, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanların dili, inançları, gelenekleri ve yaşamları hakkında bilgi sahibi olan gözlemcilerdir. Bu yazıda, iki önemli gezgin antropolog olan Gertrude Bell ve Claude Lévi-Strauss hakkında detaylı bir inceleme yapacağız.
Gertrude Bell, İngiltere'de zengin bir ailenin kızıydı ve Baghdad'daki Irak Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu olarak tanındı. Bell, 1890'larda Bağdat'a seyahat ederek arkeoloji ve antropolojiye olan ilgisi çerçevesinde bölgenin kültürü hakkında derin bir anlayış geliştirdi. Özellikle, Orta Doğu'daki Arap isyanına ilişkin kamuoyu için çeviri faaliyetleri yürüttü ve bu süre zarfında Arap liderlerle yakın ilişkiler kurdu. Bell, Irak'taki kadınların eğitimine ve siyasal haklarına katkı sağlamasıyla da tanınıyor.
Claude Lévi-Strauss ise Fransa'da doğdu ve dünyanın batısındaki kültürler üzerine derinlemesine çalışmalarıyla tanındı. Lévi-Strauss, genellikle antropolojik yapısal analizlerle ilişkilendirilir ve insanların nasıl düşündükleri ve dünya hakkında ne düşündükleri konusunda derin bir anlayış geliştirdi. Bu düşünce, onun sahip olduğumuz kültürel özelliklerin, ana farklılıkların değil, daha derin yapısal bağlantıların bir ürünü teorisini savunması ile daha iyi anlaşılabilir.
İşte bu iki gezgin antropologun dünya hakkındaki farklı gelenekler, kültürler ve düşünceleri hakkındaki çalışmalarına örnekler:
Gertrude Bell, Irak'taki kadın hareketine liderlik eden kadınları desteklerken, batının öğretilerine kendini adamış nizamiye memurları ise varlıklarını sürdürmek için muhafazakar geleneklere sadık kaldılar. O, yazdığı bir makalede bu çekişmeyi şöyle özetlemiştir: Bu, İslam dünyasının batı çağdaşlığına karşı durduğu bir dönemdir.
Claude Lévi-Strauss ise, antropolojik perspektif açısından baktığında, dünyanın farklı yerlerindeki toplumların yapısal benzerliklerini vurgular. Şöyle bir örnek verilebilir: Herhangi bir kültürde, kişinin doğumundan önce bir isim verilir. Bu isim, kültürün geleneklerinin bir yansımasıdır ve dünya çapında birçok kültürde benzer bir işlevi yerine getirir.
Bu örnekler, Gertrude Bell'in daha bireysel bir hizmet anlayışıyla yaklaşırken Claude Lévi-Strauss'ın evrensel bir anlayışla yaklaşmasını gösteriyor. Ancak her ikisi de, farklı kültürler ve topluluklar hakkında derin bir anlayış geliştiren ve daha barışçıl bir dünya yaratmak için çalışan gezgin antropologlardandır.


Emlak Web Sitesi

Büyümeyi hayal etmeyin, bugün başlayın...

*256 Bit SSL Sertifikası * Full Mobil Uyumlu * Full SEO Uyumlu
İsterseniz Mobil Uygulama Seçeneğiyle


Gezgin antropologlar farklı kültürler topluluklar dil inanç gelenekler Birleşik Krallık Irak Arkeoloji Müzesi Bağdat Orta Doğu Arap isyanı çeviri Arap liderler kadın hakları siyasi haklar Fransa dünya batısı antropolojik yapısal anal