Değişim Yönetimi ve Varoluşçu Felsefe: Neden Birlikte Kullanılır?

Adı : Değişim Yönetimi ve Varoluşçu Felsefe: Neden Birlikte Kullanılır?

Değişim yönetimi ve varoluşçu felsefe birbirine oldukça yakın iki kavramdır. Her ikisi de insan davranışları ve insanın yaşamındaki değişimleri ele alır. Ancak değişim yönetimi, öncelikle organizasyonel değişimleri yönetirken varoluşçu felsefe daha geniş bir alanda insanın yaşamındaki değişimleri ele almaktadır.
Değişim yönetimi, özellikle işletmelerin yaşadığı değişimleri yönetmek için kullanılır. Bu değişimler, özellikle globalleşme, teknolojik gelişmeler gibi faktörler nedeniyle kaçınılmaz hale gelir ve işletmeler bu değişimlere ayak uydurmak zorundadır. Bu noktada değişim yönetimi, organizasyonel değişimlerin daha planlı ve yönetilebilir olmasını sağlar. Yani, işletmeler değişimlere hazırlanır ve buna uygun olarak adımlar atar.
Varoluşçu felsefe ise, insanın yaşamındaki değişimleri ele alır. Bu felsefe, insanın kendini keşfetmesi, kim olduğunu anlaması ve hayatına anlam katabilmesi için gereklidir. Varoluşçu felsefe, insanın yaşamındaki değişimleri kişisel gelişimini hedefleyen bir yaklaşımla ele alır.
Değişim yönetimi ve varoluşçu felsefe, belirli noktalarda birbirlerini tamamlayan iki kavramdır. Değişim yönetiminde, organizasyonel değişimleri yönetmek için işletmelerde değişimler yapılırken, varoluşçu felsefe, insanın bireysel gelişimi için düşünce ve felsefe yapısı sunar.
Örneğin, bir işletme 20 yıldır sadece evden satış yapıyor ve ardından bir mağaza açmayı planlıyor. Bu noktada değişim yönetimi ile işletme değişimin ne olduğunu ve nasıl yönetileceğini belirleyerek adımlar atmaya başlar. Ancak bu süreçte, çalışanlar da bu değişimi kabullenmeli ve uyum sağlamalıdır. İşte bu noktada varoluşçu felsefe, bireysel gelişimlerini sağlamak için çalışanların kendilerini keşfetmelerine yardımcı olabilir. Çalışanlar, bu değişimi kendi hayatlarına nasıl entegre edebileceklerine ve buna uygun adımlar atmaya başlayabilirler.
Varoluşçu felsefe, hayatın kendisiyle mücadele eden bir dünya olduğunu kabul eder ve insanın bu mücadeleyi kazanabilmesi için anlam arayışına girmesi gerektiğini belirtir. Değişim yönetimi ile işletme değişimlere hazırlanırken, varoluşçu felsefe ile insanlar yaşamlarındaki değişimleri anlam arayışlarına girişerek daha etkili bir şekilde yönlenebilirler.
Sonuç olarak, değişim yönetimi ve varoluşçu felsefe birbirini tamamlayan iki kavramdır. İşletmelerin yönetiminde, organizasyonel değişiklikleri yönetirken, çalışanların bireysel gelişimleri için de varoluşçu felsefeden yararlanılabilir. Değişim yönetimi ve varoluşçu felsefe, insanın yaşamındaki değişiklikleri yönetmenin ve anlamlı hale getirmenin yollarını aramak için birlikte kullanılabilirler.