Borderline Kişilik Bozukluğu Hakkında Gerçekler

Adı : Borderline Kişilik Bozukluğu Hakkında Gerçekler

Borderline Kişilik Bozukluğu, duygu kontrolünde zorluk çeken, ilişki kurmada sorun yaşayan, düşük benlik saygısı ve kimlik bütünlüğü olan bir psikiyatrik bozukluktur. Borderline terimi, psikiyatrist Adolph Stern tarafından 1938'de kullanılmıştır. Terimin ilk kullanımı, bu kişilerin sınırda (borderline) olduklarına dikkat çeker.

Borderline Kişilik Bozukluğunun nedeninin tam olarak bilinmediği düşünülse de, bazı faktörler bu bozukluğun gelişimine katkıda bulunabilir:

1. Genetik faktörler: Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip olma riski, aile geçmişinde bu bozukluğun varlığı ile artar.
2. Çevresel faktörler: Travmatik yaşantılar, istismar, boşanma, ölüm, vb. Borderline Kişilik Bozukluğunun gelişimine katkıda bulunabilir.
3. Beyindeki kimyasal dengeler: Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişilerde beyindeki serotonin gibi kimyasal maddelerin dengesinde bozukluklar görülebilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu olan kişilerde aşağıdaki belirtiler görülebilir:

1. İş hayatı, okul hayatı, ilişkiler ve sosyal hayatta sıkıntılar yaşanması
2. Kendini tehlikeye atacak davranışlar (intihar, zarar verme, vb.)
3. Son derece zor zamanlar yaşandığında, aşırı derecede düşük veya yüksek duygusal tepkiler vermek
4. Boşluk hissi gibi hissiyatlar yaşamak
5. Kendi kimliği hakkında soru işaretleri olması ve sürekli gelişen veya değişen kimlikler oluşturmak.

Borderline Kişilik Bozukluğu semptomları doktor tarafından detaylı bir şekilde teşhis edilmelidir.

Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip olan kişilerin tedavisi, bireyselleştirilmiş bir yaklaşımla yapılmalıdır. Tedavide, psikoterapi, ilaç tedavisi, bilişsel-davranışçı terapi gibi yöntemler kullanılabilir. Borderline Kişilik Bozukluğu tedavi edilememektedir, ancak tedavi ile semptomlar kontrol altına alınabilir, ilişkilerde, iş hayatında başarıya ulaşılabilir.

### Borderline Kişilik Bozukluğu örnekleri

1. İlişkilerinde zorluk çeken bir birey: Borderline Kişilik Bozukluğu olan kadın, uzun süreli ilişkiler kurmakta zorlanır. Partnerine karşı aşırı duyarlıdır ve küçük bir tartışma, onu çevresindekilere karşı düşman haline getirebilir.

2. Aşırı duygusal tepkiler: Borderline Kişilik Bozukluğu olan yetişkin, arkadaşlarıyla birlikte kalabalık bir restoranda yemek yemek istediğinde aklına gelen fikirler nedeniyle beraberlerindeki herkesi sebepsiz yere bağırabilir.

3. Sürekli değişen kimlik: Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip olan bir birey, sürekli olarak kimliğini değiştirir. Kendisi hakkında olan düşüncelerini sık sık değiştirir. Örneğin bir gün yardımsever biri olabilir ve diğer gün kendini tembel ve görev bilinci için motive olamayan biri olarak hissedebilir.

### Borderline Kişilik Bozukluğu ile ilgili sık sorulan sorular

1. Borderline Kişilik Bozukluğu tedavi edilebilir mi?

Borderline Kişilik Bozukluğu tedavi edilemez, ancak tedavi sonucunda, semptomlar kontrol altına alınabilir ve bireyin kişisel gelişimini tamamlama şansı arttırılabilir.

2. Borderline Kişilik Bozukluğu benlik saygısı ile ilgili mi?

Bir Borderline Kişilik Bozukluğu olan bir birey, düşük benlik saygısı ile mücadele edebilir.

3. Ailemde Borderline Kişilik Bozukluğu olan biri var, ben de bu bozukluğa yakalanma riski taşıyor muyum?

Borderline Kişilik Bozukluğu, genetik faktörlerin rol oynadığı bir psikiyatrik bozukluktur, bu nedenle Borderline Kişilik Bozukluğu olanların aile üyeleri de risk altındadır. Ancak, bu bozukluğu olan birisinin ailesinde olması, kesin bir Borderline Kişilik Bozukluğu yaşamanıza yol açmamaktadır.

4. Borderline Kişilik Bozukluğu olanlar antidepresan gibi ilaçlar kullanabilir mi?

Borderline Kişilik Bozukluğu için antidepresanlar gibi ilaçlar, semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ancak bu ilaçlar, Borderline Kişilik Bozukluğunun tamamen tedavi edilmesine yardımcı olmayabilir.

5. Borderline Kişilik Bozukluğu olan bireyler intihar eğiliminde midir?

Borderline Kişilik Bozukluğu olan bireylerde, intihar eylemleriyle ilgili yüksek risk faktörleri olabilir. Ancak tedavi ve destek ile birlikte bu risk faktörleri azaltılabilir."